Phardon.com’un verilerini incelerken, ilginç birşeyle karşılaştım. Ziyaretçilerin bir bölümünün sitede Fuji X-T1’i aradığını gördüm. Bu bana ilginç geldi çünkü şimdiye kadar Fujifilm ile çektiğim fotoğrafım veya yorumum bulunmuyordu. Etkiye tepki diyerek, uzun yıllardır fotoğraf çeken birisi olarak Fujifilm’i de marka olarak yakından bilen birisi olarak Fujifilm’in Fujifilm X-T1 modelini test etmek istedim.
Fujifilm X-T1 İnceleme Dört Ülke ve Dokuz Şehre Sebep Oldu
Bu istekle başlayan test sürecinde dört ülke ve dokuz şehir gezdim. Herkesin öncelik verdiği ve benim esasında çok da umursamadığım durumu bu gezilerde ben de artık umursar olmak için eğitildim kendimce. Ağırlık. Evet, aynalı makineler ağırmış. Bunu aynalı makinemi çantamda bırakıp da Fujifilm X-T1’in 440 gram ağırlığındaki gövdesini taşıyıncı, inanın bu insanı belli bir zaman sonra rahatlatıyormuş. Çünkü ağır makine taşımak, günün sonuna doğru özellikle benim gibi bir şehre girince, haldır haldır ‘aman ne bulsam da çeksem, bunu da bunu da çekeyim’ diye deliren birisiyseniz cidden yoruluyorsunuz.
Ee kalitesiz fotoğrafa da tahammülünüz yoksa, mecburen taşıyorsunuz. Malum artık masa başına bağlı, bel ve boyun kasları güçsüzleşmiş bir jenerasyon olduğumuza göre ağırlık önemli. Ağırlık faslını bitirirsek, Fujifilm X-T1 ağırlık konusunda insanı rahatsız etmiyor.
Görünümü Retro Kendisi Teknolojik
Makine görünümü itibariyle, eski analog makinelerin 80’ler dönemi şeklinde. Oldukça düz bir tasarımı var sadece arkadan bakınca sağ kısmında avuç için ergonomi çıkıntısı yapılmış, bu çıkıntı biraz yetersiz geliyor. Hele ki benim gibi elleriniz çok büyük değilse bile. Bir de iri bir yapıda olsam demek ki daha da yetersiz gelecekti. Tabi benim büyük body taşımaya olan bağımlılığında süreci etkiliyor tabi.
X-T1’in sağ avuç içi çıkıntısı küçük gelirse eğer desteklemek için hand gripleri mevcut.
Üstü de oldukça düz. Bir analog, bir Leica havası verdi hani. Havalı oluyormuş ya. Bakışlar da bi’ değişikti. En ilginç anlardan birisi, Estonya’nın Talin şehrinde objektif değiştirmek için makineyi açtığım zaman etrafıma Japon turist kafilesinin toplanması oldu. Adamlar nasıl sevindilerse içlerinden, çantanın içinde iki body ve altı objektif var Fujifilm ile Nikon karması ve hepsi de Japon. Adamlar nasıl sevinmesin. Kimbilir ne düşündülerse.
Makinenin askısını ben olsam hemen değiştiririm. Makine o kadar havalı falan ama o askı işi bitiriyor. Gerçi Fujifilm’in mağazasına gittiğimde bir sürü alternatif askı görmüştüm. Benim tavsiyem, Retro türünde bir vintage askı alabilirsiniz. Tabi ergonomik açıdan da boynu rahatsız etmemeli. Allah var, Fujifilm X-T1’in askısı boynu rahatsız etmiyor.
Pil konusunda günlük fotoğraf çekme kapasitesini zorlamıyorsanız yeterli gelecektir. Eğer siz de benim gibi sokaklarda günü deviriyorsanız makineyle, hemen cebe bir tane yedek alın. Böylece iki pil ile günlük 700-750 kare çekebilirsiniz.
Flaşı Bırakın Eve Gitsin
Makinenin üzerinde flaş taşımak zorunda değilsiniz, flaş ayrılabiliyor. Bu da mantıklı bir seçenek. Sokaklarda boşuna taşımıyorsunuz lazımsa atın çantaya kendi flaşını. Oldukça ufak tefek zaten, ben test etmedim flaşı ama fotoğraf ve videolarında görüm gayet küçük.
Çekim hızı yeterli, sürekli çekimde insanı zor durumda bırakmaz. Continious netleme bana daha da geliştirilebilir geldi. Gerçi tam deneme sürecinde yeni firmware geldi ve o firmware ile continous netlemeyi deneyemedim. Fujifilm’in yerinde izlediğim videolarda epey sistem iyileştirilmiş gibiydi.
Wifi özelliği bence önemli bir artısı makinenin. Hem fotoğraf ve video çekimini yönetmek hem de fotoğrafları telefona aktarıp hemen internette paylaşmanın yanısıra GPS bilgilerinin telefondan alıp fotoğrafa aktarması da çok iyi. Sırf bunun için bile bu makineye bağlanabilir bazı kullanıcılar. Düşünsenize ekstra bir ekipmana ihtiyaç duymuyorsunuz.
LCD ekranın renkleri tatmin edici bir de tilt özelliği ile aşağı ve yukarı eğilmesi de işi kolaylaştırıyor.
Makine genel olarak insana huzur veriyor, çıkardığı fotoğraflardaki renk dengesi tekrar bir düzenleme ihtiyacını da azaltıyor. Ben özellikle hem RAW hem de JPEG çektim. Genelde JPEG’in yüzüne pek bakmam ama şunu ısrarla söyleyeceğim, Fujifilm X-T1’in JPEG sonuçları çok tatmin edici özellikle doygun renkleri seviyorsanız.
Işık ölçüm modlarının bence daha da iyileştirilmesi gerekiyor özellikle ışığın karşınızda olduğu durumlarda ışık ölçüm modunda spot ölçümde beni maalesef pek mutlu edemedi. Genelde ters ışığa, silüete çevirdi fotoğrafları.
Işık ölçüm’ünde spot modunda ölçüm yaparken AF noktasının büyüklüğünüde baz almak lazım. Eğer AF noktası büyük ise yandan ışık aldığı zaman silüet yapabilir. Ama noktayı küçülttüğünüz zaman istediğiniz sonuca ulaşacaksınızdır.
SD kart kullanıyor olması avantaj, her laptopta neredeyse bir okuyucu var. Yani yanınızda okuyucu kablo vs. taşımanıza da gerek yok. Makine küçük ekipman yok daha ne olsun di mi.
Objektiflerden denediklerim:
- 35mm f1.4
- 10-24 f4 OIS
- 50-140mm f2.8 OIS Su/Toz dayanıklı
Fujifilm’in objektifleri Nikon kullanan birisi olarak beni tatmin etti diyebilirim. Fujifilm 35mm f1.4’i genelde benim Nikkor 50mm f1.4 ile karşılaştırdım. Pek aratmadı. İkisi ile çektiğim fotoğrafları da görebilirsiniz. Orjinalleri de indirip inceleyebilirsiniz, farklı yorumlarınız olursa lütfen yorumlarda iletin.
Fujifilm X-T1 ile Fujifilm 35mm f1.4 Lens ile f2 e1/40 iso250’de çektiğim dondurma
Nikon D810 Nikkor 50mm f1.4 Lens ile f2 e1/40 iso200’de çektiğim dondurma
10-24mm f4 distorsiyonu çok düşük. Görüntüde bozulma pek yapmıyor. Şehir içerisinde yaptığım çekimlerde yeterli geldi.
50-140mm f2.8 ise OIS özelliği ile mutlu etti, çünkü e1/50sn’ye kadar düşürdüğüm zamanlar oldu neredeyse bulanık fotoğraf çıkmadı.
Objektifler harikaydı da şu parasoley takma sisteminde bir değişiklik lazım sanırım. Tık-tık olmuyor biraz çeyrek ve yarım turlar yapıyorsunuz ekstradan oturtmak için. Orda bir iyileştirme gerekiyor sonraki nesillerde.
Aynasız makineden keyif aldın mı derseniz, benim iştahım kabardı. APSC olması mutsuz etmedi. Çünkü bu şekliyle fiyat avantajı var. Lensler de mutlu etti. Wifi zaten bağımlılık yapar. Fotoğrafların kaliteleri de başarılı. Profesyonel iş yapıyorsanız bile Fujifilm X-T1 i belli durumlarda tercih edebilirsiniz tek başına gezi-seyahat fotoğrafı konseptine yakıştırmamak lazım bu anlamda. Fiyat olarak Fujifilm Türkiye’nin politikası ABD fiyatları ile aynı üstelik KDV dahil. Bu anlamda da makineyi seçmek için çekici etkenler oluşuyor. Fujifilm X-T1’in ekipman listesi de oldukça kabarık yani aksesuvar açısından ekipmanlarınızı rahatlıkla zenginleştirebilirsiniz. Makineyi alıp tek lensle kalmayabilirsiniz.
Unutmadan, Fujifilm X-T1 tasarımcıları lütfen menü tuşlarını biraz daha basılable yapıverin bi’ dahaki sefere. Azıcık içerde kalmış gibiler. Madem bu satırları okuyorsunuz, bir de dokunmatik yaptınız mı şu LCD ekranı değmeyin keyfine.
Şimdi sırası ile makinenin tüm özelliklerini tek-tek deneyelim ve videolar eşliğinde de görelim. Umarım sizler için faydalı bir kılavuz görevi görebilecek bir inceleme yapabilmişimdir. Lütfen Fujifilm X-T1 İnceleme Yazı Serisinin 1nci Bölümüne gitmeyi unutmayın!
Lütfen sizler de farklı düşünce, tecrübe ve deneyimlerinizi bu yazı altında bulunan yorumlar kısmına yapmayı unutmayın.
Fujifilm X-T1 ile Trakai, Litvanya’da çekilmiş fotoğrafları bu linkten görebilirsiniz:
https://www.flickr.com/photos/phardon/sets/72157656440326451
Fujifilm X-T1 ile Vecaki, Letonya’da çekilmiş fotoğrafları bu linkten görebilirsiniz:
https://www.flickr.com/photos/phardon/sets/72157653528933914
Fujifilm X-T1 ile çekilmiş Riga, Letonya Fotoğraflarını bu linkten görebilirsiniz:
https://www.flickr.com/photos/phardon/sets/72157655841788332
Fujifilm X-T1 ile çekilen Vilnius, Litvanya fotoğraflarını bu linkten görebilirsiniz:
https://www.flickr.com/photos/phardon/sets/72157655561613096
